SIKÇA SORULAN SORULAR ( S.S.S )

Boşanma davası, evlilik birliğinin sona erdirilmesi için mahkemeye yapılan bir başvurudur. Boşanma davası açmak isteyen bir kişi, öncelikle bir avukattan veya ilgili hukuk bürosundan hukuki danışmanlık almalıdır. Boşanma davası, evliliğin sona ermesine neden olan durum ve delillerle desteklenmelidir. Dava, mahkeme tarafından incelenir ve karar verilir.

Vekaletname, bir kişinin başka bir kişi veya kuruluşu kendi adına belirli işlemleri yapmak üzere yetkilendirdiğini gösteren resmi bir belgedir. Bu belgeyle, vekil adına hareket eden kişi veya kuruluş, vekalet verenin hukuki işlemlerini gerçekleştirebilir.

Avukatlık, serbest meslek faaliyeti kapsamında değerlendirilir. Gelir Vergisi Kanunu’na göre, serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade kişisel çaba, uzmanlık veya mesleki bilgiye dayanan, ticari olmayan işlerin, işverene bağlı olmaksızın bireysel sorumluluk altında gerçekleştirilmesidir. Avukatlar, hukuk alanındaki bilgi ve deneyimlerini toplumun hizmetine sunarlar.

Doktor muayenehanesine gidildiğinde ödeme yapılması gerektiği gibi, avukatlarla yapılan danışmanlık veya vekâleten iş takibi gibi hizmetler için de ücret talep edilir. Avukatlara ödenen ücretler yasal bir zorunluluktur ve avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen değerler altında ücret sözleşmesi yapılması yasaklanmıştır.

Dava açılırken ödenmesi gereken temel ücretler dava harcıdır. Bu harç, davaların türüne göre değişir ve yasal olarak belirlenir. Ayrıca, dava sürecinde ortaya çıkabilecek tebligat masrafları, keşif, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler de karşılanmalıdır. Bu masrafların önceden tahmin edilebilmesi için genellikle dava avansı adı altında bir miktar ödeme yapılır. Dava sonunda, mahkeme masrafların hangi tarafça karşılanacağına karar verir.

Telefonla danışma nadiren kullanılır ve kısa sorulara kısa cevaplar verilebilir. Ancak bu bilgiler, yüz yüze görüşmeyle alınan bilgilerin yerini tutmaz. Yüz yüze görüşmek için Randevu talep etmek daha uygun ve sağlıklı olabilir.

Türk Hukuku’nda, avukat aracılığıyla tarafların temsil edilmesi zorunlu değildir. Tam tersine, her bireyin mahkemelerde kendi savunmasını yapma hakkı vardır. Bu nedenle, adli, idari ve ceza mahkemelerinde davacı, davalı, sanık veya katılan olarak işlem yaparken veya duruşmalara katılırken avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ancak, hukuki işlerde uzmanlık gerektiği unutulmamalıdır. Kanunlar, tüzükler, yönetmelikler ve Yargıtay içtihatları gibi karmaşık mevzuat karşısında hak kaybı yaşamamak için hukuki konularda özel eğitim almış bir avukattan destek almak önemlidir. Hukuki işlemleri yapmadan önce bir avukata danışmak, olası hukuki sorunları önlemek ve zaman kaybı yaşamamak açısından önemlidir. Ayrıca, yargılama sürecinin ücretsiz olmadığı unutulmamalıdır.

Diğer yandan, suçlamalarla karşı karşıya kalan bir bireyin avukat tutma, avukat çağırma, avukat eşliğinde ifade verme veya avukat tayin edilmesini isteme gibi hakları vardır. Bu haklar, her soruşturma öncesinde sanık veya şüpheliye hatırlatılmalıdır. 18 yaşından küçükler ve cezası 5 yıl veya daha fazla olan sanıkların yargılanmalarında avukat bulundurma zorunluluğu vardır, bu durumlarda kendileri talep etmeseler bile avukat atanır.

Davaların doğru mahkemede açılması, hukuki sürecin doğru işlemesini sağlamak için kritiktir. Bu, öncelikle hangi tür mahkemenin yetkili olduğunu ve hangi yer mahkemesinin yetkili olduğunu belirlemeyi gerektirir. Örneğin, ticari bir anlaşmazlık ticaret mahkemesinde, ailevi bir mesele ise aile mahkemesinde görülebilir. Ancak, bu süreç karmaşık olabilir ve profesyonel yardım almak önemlidir. Yanlış mahkemeye başvurmak zaman, para ve hak kaybına neden olabilir. Bu nedenle, davanızı açmadan önce bir hukukçuyla görüşmek, doğru adımları atmada yardımcı olabilir.

Ticari sözleşmeler, işletmeler arasında yapılan anlaşmaları düzenleyen belgelerdir. Bu sözleşmelerin hazırlanması ve uygulanması sırasında dikkat edilmesi gereken birçok faktör bulunmaktadır. Tarafların hakları ve yükümlülükleri net bir şekilde belirtilmelidir. Ödeme koşulları, teslimat süreleri, cezai şartlar ve sözleşmenin feshi gibi konular detaylı bir şekilde ele alınmalıdır. Ayrıca, ticari sözleşmelerin hukuki geçerliliği ve uygulanabilirliği için profesyonel bir hukuk danışmanından destek almak önemlidir.

İş kazası sonrası işverenin sorumluluğu, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almış olup olmadığına ve kazanın meydana gelmesindeki ihmali veya kusuru olup olmadığına bağlı olarak değişir. İşveren, işçilerin sağlık ve güvenliğini korumakla yükümlüdür ve gerekli önlemleri almaması halinde sorumlulukları bulunmaktadır. İş kazası sonucu işçinin zarar görmesi durumunda, işverenin tazminat ödeme yükümlülüğü olabilir.

Marka tescili, bir markanın yasal olarak korunması için yapılan işlemdir. Marka tescili, markanın sahibine markayı kullanma hakkı verir ve markanın başkaları tarafından izinsiz kullanılmasını engeller. Marka tescili yapmak için Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurulmalı ve belirli prosedürler takip edilmelidir. Marka tescili, markanın itibarını korumak, marka değerini artırmak ve hukuki koruma sağlamak açısından önemlidir.

İş sözleşmesinin ihlal edilmesi durumunda atılacak adımlar sözleşmenin ihlaline ve sonuçlarına bağlı olarak değişir. İhlal durumunda öncelikle taraflar arasında müzakere yoluyla anlaşma sağlanması amaçlanmalıdır. Anlaşma sağlanamazsa, hukuki süreç başlatılabilir ve mahkeme yoluna gidilebilir.

Kiracı hakları, kira sözleşmeleri ve ilgili yasal düzenlemelere göre belirlenir. Kiralama süreci, kiracının hakları, kira artışı, depozito iadesi gibi konuları içerir. Kiracılar, sağlıklı ve güvenli bir konut ortamına sahip olma hakkına sahiptir.

Şirket birleşmesi ve devralması süreci, iki veya daha fazla şirketin birleşmesi veya bir şirketin başka bir şirketi devralmasıdır. Bu süreçte, hukuki belgelerin düzenlenmesi, rekabet otoritelerinden izin alınması gibi adımlar izlenir. Birleşme veya devralma sürecinde dikkat edilmesi gereken yasal ve finansal detaylar bulunmaktadır.

Ceza davası, bir suçun cezalandırılması için açılan davadır; tazminat davası ise bir zararın tazmin edilmesi için açılan davadır. Ceza davasında suçlu bulunan kişiye ceza verilirken, tazminat davasında zarar görenin zararı tazmin edilir.

Marka tescili için öncelikle marka araştırması yapılmalı, ardından tescil başvurusu yapılmalı ve tescil süreci takip edilmelidir. Tescil başvurusu yapıldıktan sonra marka tescil süreci Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından değerlendirilir ve karar verilir.

İşçi çıkarma süreci, işverenin işçiyi haklı veya haksız nedenlerle işten çıkarma sürecidir. İşçi çıkarma sürecinde işverenin belirli yasal yükümlülükleri vardır ve işçinin haklarının korunması önemlidir. İşçi çıkarma süreci, iş yasası ve işçi haklarına ilişkin yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilmelidir.